Öyleki bir ülke olmuşuz ki…
Değerlerini değersizleştirme…
Başarıya ulaşmış olanları aşağı çekme…
Ulusal ve içsel değerleri öğütme…
Siyasal çıkarlar için devleti örseleme…
Devletin polisine fütursuzca hakaret…
Devletin askerini şerefsizce karalama…
Devletin kurumlarını itibarsızlaştırma…
Ülkenin bakanlarını alçakça aşağılama…
Cumhurbaşkanına her türlü hakareti etme…
Milleti birbirine kırdırmak için her yolu mubah saymak…
Ülkenin ulusal ve yerli üretimlerini kötülemek…
Kısacası; siyasal emelleri için milletin ve devletin mutsuzluğu üstüne mutluluk inşa etmeye çalışanları ibretle izliyoruz…
Bir düşünün bununda başını “Devletin kurucu partisiyiz” diyenler yapıyor..
Yerli otomobil TOGG’a karşı olmak, dünyanın konuşmuş olduğu İHA ve SİHA’larla dalga geçmek, Nükleer Enerji Santralını istememek, hiçbir ulusal mevzuda iktidarın yanında olmamak…
TSK ve Güvenlik güçlerinin Terör ile mücadelede elde etmiş olduğu büyük başarıyı dile getirmek yerine kimyasal tabanca yalanı ile bu başarıyı gölgelemek…
Iyi mi bir akıl tutulmasıdır…
Iyi mi bir siyasal çürümedir…
Anlaşılır benzer biçimde değil…
Neymiş efendim iktidar olacaklarmış…
“Türkiye batsın mühim deği yeter ki biz iktidar olalım!” ihaneti bu!..
Batsın sizin iktidar olma hevesiniz…
Cumhuriyet zamanı böyle bir ” GAYRİ MİLLİ” duruş sergileyen karşıcılık birleşenleri görmemişti!..
Birbirine asla benzemeyenler birbirine benzemiş!..
Bir düşünün Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu Erdoğan’ı devirmek için CHP ile kolkola girmiş!..
Meral hanım “Selahattin Demirtaş cezaevinden çıkarılsın” diyecek!..
Bir zamanlar “Kahrolsun ABD” diyen CHP “Yaşasın ABD” der benzer biçimde olmuş!
Rüyanızda görseniz inanmazdınız!..
*
Hatırladınız mı Eski Bakan Berat Albayrak ‘ın “AT İZİ İT İZİNE KARIŞTI” sözünü!..
Haksız mıydı?
O gün birileri “Ne diyor Berat Bey” diye soruyordu…
İşte bu tarz şeyleri söylüyordu aslına bakarsak…
Baksanıza at izi it izine karışmadı mı?
Bu ülkede Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığında tarih yazmış, enerjide büyük bir devrim ortaya koymuş, Türkiye’nin en zor şartlarında Gömü ve Maliye Bakanlığı görevini üstlenerek adeta usturaya yumruk atmış, yüzde yüz yerli ve ulusal bir bakanı “Damat… Damat” diye aşağıya çekmek için her türlü fitne operasyonunu yapanlar kimlerdi?
Bu vatan için tek bir çivi çakmayanlara kurban edildi Berat Albayrak…
Fakat tarih gerçekleri yazar demişler…
İşte tarih bugün o günkü gerçekleri yazıyor…
Her yerden “Berat Bey ne kadar haklıymış” sesleri yükselmiyor mu?
Siz dünya politika tarihinde bir ABD Başkanının bir ülkenin Gömü ve Maliye Bakanını Beyaz Saray’da ağırlayıp söyleşi ettiğine ve o görüşmenin arkasından ABD Başkanının Türkiye’ye karşı sergilediği düşmanca tutumundan vazgeçtiğine asla tanık oldunuz mu?
İşte o bakandı “Damat” Berat Albayrak…
*
Diyeceğim şu ki…
O gün bugün Türk politika sahnesinde “AT İZİ İT İZİNE KARIŞMIŞ DURUMDA”
Dünyanın Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde büyük bir hayranlıkla izlenen Türk Devletinin altına dışarıda organize edilen oyunlarla içeriden dinamit koymak için var gücü ile çalışanları artık görmekte fayda vardır…
İşte at izi ile it izini ayrıştırmak yalnız Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değil Türk milletinin de görevidir…
Zira sorun Tayyip Erdoğan’ın varlık meselesi değil Türkiye Cumhuriyeti devletinin “BAĞIMSIZLIK” meselesi haline gelmiştir…
“Türk askeri kimyasal tabanca kullanıyor… Türk polisi uyuşturucu ticareti yapıyor… Türk Devleti kirli para kullanıyor…” diyerek ortalıkta gezenlere Türk milleti asla prim vermemeli…
2023 seçimleri bir ulusal sorun haline dönüşmüştür…
Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti için “OLMAK YA DA OLMAMAK” seçimidir bu…
Comments are closed.