İbrahim Kalın, Rusya-Ukrayna arasında yaşanan tahıl krizinin arka planında yaşananları anlattı
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalınca, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan tahıl krizinde Türkiye’nin rolüne dikkat çekerek yapmış olduğu açıklamada, “Bizlere bildirdiler bu durumu elbet. Tüm dünya doğal olarak Türkiye’yi arıyor, Cumhurbaşkanımız lüzumlu talimatları verdi” dedi.
Abone ol
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalınca dış ve iç politikadaki yaşanan son gelişimleri CNN Türk kanalında katılmış olduğu canlı yayında değerlendirdi.
Açıklamalarına geçtiğimiz günlerde çözülen tahıl krizi ile başlamış olan Kalınca, “Tahıl koridoru anlaşması İstanbul’da meydana getirilen bir antak kalma biliyorsunuz ki. Cumhurbaşkanımız da BM Genel Sekreteri ile birlikte katıldı. Anlaşmaya şüpheyle yaklaşan ‘olmaz, yürümez’ diyenler de oldukca oldu. Bu antak kalma kaçınılmaz bir durumdu. Tahıl tutarları artmaya başlamıştı. Antak kalma ile birlikte küresel fiyatlarda iniş oldu. Cumartesi günü Ruslar bu anlaşmanın kendi taraflarında olan kısmını askıya aldıklarını açıkladılar” dedi.
Sözcü Kalınca’ın açıklamalarının bilgileri şu şekilde:
“Bizlere bildirdiler bizlere bu durumu elbet. Tüm dünya doğal olarak Türkiye’yi arıyor, Ankara’yı arıyor. Aman bu antak kalma durmasın. 4 gün içinde fiyatlar arttı ve uzasa daha da uzayacaktı. Cumhurbaşkanımız lüzumlu talimatları verdi. Önceki gün Cumhurbaşkanımız Putin ile bir görüşme yapmış oldu. Sayın Putin haklı olarak dedi ki ‘Tahıl koridorunun bir hücum aracı olarak kullanımı yasak.’ Rus tarafının iddiasına bakılırsa Sivastopol’da bir Rus gemisine hücum olmuş. Bunu tespit ettiklerini söylediler. Sayın Putin oldukca süratli refleks verdi ve Cumhurbaşkanımızın liderlik diplomasisine karşılık verdi. Fazlaca kısa sürede bir netice verdi ve inanılmaz etkili oldu. Cumhurbaşkanımızın görüşmesinden sonrasında Putin, Ukrayna’dan bu saldırıların yaşanmaması için güvence istedi. Doğal olarak Ukrayna ile müzakereler de devam ettirildi.
“Siyasal manevra olarak görülmemeli”
Firmalar sigorta ve liman şirketlerinin birçoğu Avrupa merkezli. Bu firmalar yatırımlara takılırız korkusu ile Ruslar ile iş yapmaktan çekiniyorlar. Biz bunu birçok kez dile getirdik. Rusya’nın karşı karşıya kalmış olduğu lojistik engelleri kaldırın diyoruz. Cumhurbaşkanımız da söylemiş oldu, Somali, Sudan şeklinde ülkelerin durumları tehlikeli sonuç. Başka Afrika ülkeleri de var. Rusya bir siyasal hamle yapmış oldu ve Afrika ülkelerine bu tahılı ücretsiz bir şekilde vermeye hazırız dediler. Ukrayna’dan Afrika’ya gitmeyecek tahıl miktarı ne ise, biz bunu Rusya olarak vereceğiz dediler. Bu aslına bakarsak siyasal manevra olarak görülmemeli. Bence onun yerine aslolan örnek olarak tahıl krizi çözmek ise, bu tahılın yoksul ülkelerine ulaştırılmasıydı.
“Rusya ile konuşabilen tek önder cumhurbaşkanımız”
Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü bu liderlik diplomasisi oldukca süratli yanıt buldu. Bu işin haftalarca süreceğini düşünerek bizi acil koduyla aradılar.Kısa sürede netice alınacağını beklemiyorlardı. Cumhurbaşkanımız Putin ile, Bakan Akar da 1 saat kadar sonrasında Şoygu ile görüştü. Ukrayna tarafının yapıcı tutumunu da takdir etmek mühim şundan dolayı Rusya’nın istediği garantiyi verdi.
Batılı ülkeler bizlere diyorlar ya Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor, Rusya’ya oldukca yaklaştı. Sayın Erdoğan Putin ile niçin bu kadar oldukca sık görüşüyor şeklinde eleştiriler geliyor. Bana bu savaşın başladığı haberi o gün sabah 5’te geldi. Ben o andan itibaren şunu hissettim; bu uzun soluklu bir harp olacak. Rusya daha İlk olarak biz ne Ukrayna’dan ne Rusya’dan vazgeçeriz. Bu denge politikanın neticelerini görmüş olduk. Hepimiz Rusya ile köprüleri atarsa, Ruslar ile kim konuşacak? Bunu yapabilen tek önder Cumhurbaşkanımız. Biz Batı’ya da diyoruz ki, tahıl sevkiyatı anlaşmasına, tutsak takasına destek verirken oldukca iyi yaptınız demek ile yetinmeyin, gelin itimat artırıcı tedbirler koyalım diyoruz.
“Nükleer harp riski yok diyemeyiz”
Şu an harp çığlıkları, sulh çağrılarının üstünde çıkıyor. İki tarafta askeri zafer elde edecek bir sonuca ulaşacak durumun olmadığını gördük. 8 aylık süreç aslına bakarsanız bizlere bunu gösterdi. Burada en büyük risklerden biri nükleer harp riski. Yok diyemeyiz buna. Rusya’nın elinde de 4 bin küsür bir nükleer başlık var aynı şey ABD ve Batı’da var. Harp uzadıkça nükleer risk hep gündemde olabilir.
“Savaşı sonlandıracak görüş açısı devreye girmeli”
2010’da Arap Baharı başladı, sonrasında Suriye’de vakalar yaşanmaya başladı. Çin oldukca süratli bir halde büyüyerek dünyanın 2. büyük ekonomisi oldu. Soğuk harp sonrası dönemde yeni bir düzenin kurulamadığı bir durum ortaya çıktı. Nükleer silahın amacı caydırıcılık. Cumhurbaşkanımız görüşmelerinde daima nükleer tabanca mevzusunda uyarılarını yapıyor. Ukraynalıların ‘kirli bomba’ kullanacağı iddia edildi mesela, biz Rusya ve Ukrayna ile görüştük. İki taraf da bu şekilde bir niyetleri olmadığını dile getirdi. Burada söylemek istediğim şu Türkiye yalnız tahıl için arabuluculuk halletmeye çalışmıyor. Tarafları görüşme masasına iyi mi getirebiliriz. Savaşı sonlandıracak görüş açısı devreye girmeli”
Comments are closed.